Susmuyoruz!

Sine-Sen olarak yaptığımız çağrı sonucunda birçok kurum ve sanatçının imzası ile yayınladığımız bildiri ile “Kimse siyasi düşüncesi veya paylaşımı nedeniyle işinden atılmamalıdır, gözaltına alınmamalıdır” dendi ve yaşanan son gelişmeler karşısında susmuyoruz çağrısı yapıldı.

SUSMUYORUZ!

TRT’te yayınlanan Teşkilat adlı dizi filmin oyuncularından Aybüke Pusat’ın sosyal medya hesabından tüketici boykotuna destek verdiği için işinden atılması ve bunun kurumun en üst temsilcisi tarafından diğer oyunculara gözdağı vermek amacıyla savunulması, Ali Aydın’ın bu durumu protesto etmesi sonucu senaristi olduğu “Rumi” adlı dizi filmin yayından kaldırılması, Boran Kuzum ve Furkan Andıç’ın Aybüke Pusat’ı destekleyen paylaşımları sonrası TRT’deki işlerine son verilmesi bir parti devleti haline geldiğimizin açık bir kanıtıdır.

TRT, bugüne kadar iktidar partisinin etkinliklerine katılan veya iktidar partisinin siyasi mesajlarını destekleyen hiçbir oyuncuya benzer bir muamele yapmamıştır.

Ayrıca; TRT’nin elinde yıllardır ambargolular listesinin olduğu film sektörü tarafından bilinen gerçektir. Oyuncuların ve sektörün diğer bileşenlerinin işsiz bırakılma tehdidiyle ehlileştirilmeye çalışılması, sessiz kalınmaya zorlanması uzun süredir yapılan bir uygulamadır.

TRT’nin bu tutumu, ağaya itaat edersen ekmek yersin diyen eski zihniyetin çağdaş soslu halidir. Zamanı geldiğinde, kişiler üzerinde uygulanan bu yasa dışı ambargo uygulaması ve uygulayıcılarının yargı önüne çıkacağı aşikardır.

Aybüke Pusat, Ali Aydın, Bor

an Kuzum ve Furkan Andıç demokratik haklarını kullanıp düşüncelerini paylaşmışlardır. Oyuncular Sendikası YK üyesi, oyuncu Cem Yiğit Üzümoğlu ise sadece görüşlerini paylaştığı için gözaltına alınmıştır. Gözaltı ve yargı sopasıyla toplumun nefessiz bırakılmak istenmesine karşı dostlarımızın yanındayız, omuz omuzayız!

Kimse siyasi düşüncesi veya siyasi paylaşımı nedeniyle işinden atılmamalıdır, gözaltına alınmamalıdır.

Demokratik bir ülkede olsak bu açıklamanın son sözü şöyle olurdu:

“Aybüke Pusat, Ali Aydın, Furkan Andıç ve Boran Kuzum hakkında uygulanan bu kanunsuz işlemlerin geri alınmasını, sorumluların görevden el çektirilmesini istiyor ve savcıları bu uygulamalar hakkında resen soruşturma açmaları için göreve davet ediyoruz.”

Bunun yerine son sözümüz tüm film sektörüne;

Gücün hukuksuz ve adaletsiz bir şekilde kendini dayatmasına

bireysel olarak karşı koyamayız. Hakim gücünü kötüye kullananlara karşı tek mücadele yolumuz; sendikalar, meslek birlikleri, dernekler gibi emek ve meslek örgütlerinde var olmak, sesimizi olabildiğince gür çıkartmaktır.

Birlikte daha güçlüyüz.